EĞER SENİN KABIN AZ SU ALIYORSA, DÜNYANIN NE SUÇU VAR...


Bir şeye kafam çok bozuluyor. Halikarnas balıkçısı yani Cevat Şakir Kabaağaçlı sanki sadece Bodrumda yaşadı ve oraya hizmet etti. Hizmet etmek: Ülkemizde malesef sadece belediye başkanları yapar sanılır . örneğin`; falan iyi başkandı yöremize çok hizmeti oldu gibi. Ancak orada yaşamış, arsasını çakallara satmayan , bahçesini işleyen, gelen her turiste ayrı atmosfer sunan amcalar ve onun gibilere iyi adamdılar denir. Halbuki Cevat Şakir gibiler bütün egenin, bütün akdenizin, Türkiyenin sorunlarını işlediler hep, ölüm yıldönümlerinde duyarız Bodrumda anıldı diye, niye kadıköyde anılmaz, niye trabzonda anılmaz anlamam. Kadıköylü sanki bodruma gitmiyor, sanki onun diktiği begonvillere bakmıyor veya onun tanıttığı bodrumda iş yapıp para kazanmıyor. Bitezde bilmiyorum eski başkan kutluyormuydu ama İbrahim Çömez bu işi atlamaz. Seçildiğinden itibare İstanbuldan, haberlerden izlediğim her etkinlik gününde Bitezin adı geçiyor, bir bakıyorum çevre günü etkinlikleri, bir bakıyorum Nazım Hikmet için şiir günleri, bravo başkan ve ekibine. Çünkü Cevat Şakiri bir tek bodrum merkezde anarsanız , onu tanımayanlar kendisinin bodrumda bir cafe filan işlettiğini düşünebilirler ,oysa o bilmezmiydi sanki bodrumun rantını yemeyi, çevreyi katletmeyi, mangal yakmasını, sigara izmariti atıp orman yakmasını sonrada yaktığı alana turistik tesis kurmasını veya balıkları çiftliklere hapsedip denizin içine etmesini, kaçak kat yapmayı vs. vs. Ama o bunları asla yapmadı ve yaptırmadı ne derdi bilirmisiniz , '' İster katı taş olsun, ister kuştüyü yastık olsun, insan her yerde oturup kolayca rahat edebilir. En can sıkıcı şey , havanın kasvetli olması ve oturulan evden hiçbir manzara görülmemesidir. "


Karar verdim facebook ta "bende halikarnas balıkçısıyım, doğama dokunmayın " sayfası kuruyorum , hepinizi bu sayfayı yaymaya ve katılmaya bekliyorum.

Hiç yorum yok: