ATATÜRKÜ ANMAK VE ANLAMAK...

En çabuk geçmesini dilediğim ve insanda derin bir matem yaratan 10 kasım gününü geride bırakıyoruz. Cumhuriyet bayramında Kadıköydeydim, Şimdi ne alaka nerden nereye geldin diyebilirsiniz. Kadıköylüyüm ve bununlada övünüyorum. Cumhuriyet bayramı bu ülkede her insanın bence en anlamlı ve coşkulu kutlaması gereken bir bayram. Çok yakın dostlarım bu bayramı Bitezde kutlamışlar , anlata anlata bitiremiyorlar ve oradan bana üstteki Bitez belediyesinin çalışmalarını yolladılar, helal olsun. Zaten hep düşünmüşümdür neden çok seviyorum diye Bitezi ? Sebebi Deniz ise, yok muğla kıyıları sırf 600 km civarında , yeşillik ise, eminim oda değil . Ne biliyormusunuz bence ? İnsanları ve benim çocukluğumda yaşadığım Suadiyeye çok benzemesi, ama en önemli nedeni çağdaş insanları . Onlarda Kadıköylüler gibi Cumhuriyete ve Atatürke candan ve içten bağlılar. Yukardaki Davetiyeleri gördünüzmü ? Ne kadar asil ve sade. Ne kadar doğal ve yapıcı , evet yapıcı kırıcı değil , Siyasi değil, içten ve biteze ATATÜRK gelecekmişcesine heyecan dolu, çünkü onlar zaten her an ATATÜRK ile yaşıyorlar. İşte budur anmak ve hatırlamak. Geceki yemekte çok coşkulu geçmiş, tekrar helal olsun , bilirmisinizki ATATÜRK ve Cumhuriyet baloları her zaman muhteşem geçmiştir.
ATATÜRK Onuncu yıl Cumhuriyet balosunda iki tane dans eden genci seyreder ve yanına çağırtır. Atatürk ünlü sorularına başlar.
" Sakarya şavası ne zaman oldu ? Milli mücadele kaç evre sürmüştür ? Türk devriminin temeli nedir ? "
Çocuklar eğer hatırlamıyoruz falan deselerdi pek sorun çıkmazdı ama onlar,
" Efendim bize sadece okulda fransız devrimini okuttular. Türk devrimini hiç duymadık" der demez , Atanın gülen yüzü birden değişir. Fakat o an bir şey söylemez. Daha sonra büfe ye geçerek delikanlı ve kızı tekrar yanına çağırttı. Uzaktan bakanlar Atatürkün gençlere gülümseyerek bir şeyler anlattığını görüyorlardı , O gençlere;
"Bütün bu şenlik ve bayram , Milli mücadele ve Türk devrimlerini yapanların , yahut buralarda birer parça emek ve fedakarlık payı bulunanların hakkıdır. Siz o hareketlere katılmamış olabilirsiniz ; yaşınız buna elverişli değildir. Fakat o işi yapmış olanların arasına girebilmeniz ve onlar gibi eğlenebilmeniz için , o işlerin nasıl yapıldığını kesinlikle ve ne yapıp yapıp bilmelisiniz.
Yaverine döner ve;
" Bayanla bayı evlerine götürsünler " der "Derslerini çalışacaklarmış"

Bunu neden anlattım şimdi , bazı eleştirelerde olmuyor değil, yok bayram böylemi kutlanırmış, yok yemekli gecemi olurmuş, Bizde onlara gelin diyelim ki;
"Siz evinizde kalın ve dersinizi çalışın."
Tebrik ediyorum Selami Öztürkü ve İbrahim Çömezi, Tebrik ediyorum Kadıköylü ve Bitezlileri, Tebrik ediyorum Tüm Cumhuriyet coşkusunu yüreğinde hisseden insanlarımızı. Nice bayramlara.

Hiç yorum yok: