Kar nihayet Istanbula düştü, bizim çocukluğumuzdaki gibi keyfi meyfi kalmadı . Üstteki resim benim çocukluğum değil, resmen boğaz donmuş. Pazara hava hızla iyileşip yağmur yağacakmış. Ne kötü bir nesiliz ve nesillere bıraktığımız mirasa bakın. Her yağmurda felaket. Eskiden kar yağarken bir yanım çok burkulurdu, evsizler ,hayvanlar ve kuşlar ne yapıyor diye tüm keyfim kaçar kar siyah yağmaya başlardı. Artık yağmurdada aynı duygularla yürüyorum. Allahtan Kadıköyde yaşıyorumda o eski kaldırım faciaları ve çamur yok ama ya onlar... Evleri çamura batanlar ve hayvanlar ? Bu hızla imarlaşma devam ederse yakında sis olduğunda bile evleri su basabilir. İstanbulun normal havası bile kurşun gibi ağır ve sulu. Nem yani , birde herşeyden nem kapan bir toplum olduk. Haberler televizyonda artık felaket tellallığı ve testere filmleri ile gişede rekabet edecek düzeyde, akıl dolu komplolar ve cinayetler, milletvekillerine sıkılan gazlar hemde doğal. Yurtdışında seyretseler haberler olduğunu anlamazlarda film zannaderler ve ne kadar doğal rol yapıyor adamlar derler herhalde. Ama hepsi gerçek bunların malasef...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder