Günümüzde artık tasarım okulları sadece moda ve objelerle uğraşmıyor. Şehirden tutunda, arabaların kapı kapandığın da çıkardğı sesten, cocacola nın bardağa dökülürken çıkardığı sese kadar her alanda imaj öğretiyorlar. Biz elimizdeki güzellikleri ne kadar degerlendiriyoruz acaba ? Bir şehrin, kasabanın imajı aslında o yöredeki her evden ve insandan başlar. Belediye parkları düzenler, tabelaları düzenler ama evlerinize karışamaz yada karışmaz. Yurtdışında veya Türkiyede gittiğiniz şirin bir yeri aslında orada yaşayan insanlar düzenlemiştir. Bunun bazı kuralları vardır ve önemlidir.1) Daha önce yaşadığınız veya doğduğunuz yeri şimdilik unutun ve yasadığınız yere adapte olarak , buraya yakışan ve uyum sağlayan dekarasyona girişin. Bazı insanlar bunu kabullenemezler. Bu sibiryalı birinin bitezde kürk giyip dolaşması gibi anlamsızdır.
2)Bu bölgeye uyum sağlayan çiçek ve bitkilere yönelin.
3)Korkuluk ve dış mobilya da tutucu ve tarihe saygılı abartısız ,sade ,bölgeyle dokusal uyum sağlayan ürün tercih ediniz. Çogunlukla ince ve elişçiligi demir siyah renk biteze uygundur.
4)Dış aydınlatmada çin malları ve ucuz plastik ürünlerden uzak durunuz, çok süslü ürünlerede yönelmeyin, sade ve tabii dokuya uygun ürünlere yönelin.
5)Balkon ve bahçelerinizi vitrin hazırlar gibi daima bakımlı tutun. Unutmayın bunlar aslında sizin vitrinizdir.
6)Bölgenin tarihini iyi ögrenin ve araştırın.
7)Bölgesel yemek yapan resturantları tercih edin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder